9 Temmuz 2012 Pazartesi

ADABI MUAŞERET KAİDELERİ 16 DERS :




ADABI MUAŞERET KAİDELERİ









Adab: Dinin gerekli kılıp, aklında hoş gördüğü Allah rızasına uygun, zahiri ahlak olan hareket ve sözlerin hepsidir.

Adab-ı Muaşeret:  İnsana hayat-ı içtimaiye ile olan münasebetlerini kolay,    münasip ve hoşbir şekilde ifa etmesini öğreten bir sanattır.

İçtimai hayatta bize lazım olacak adab-ı muaşeret kaideleri kısım kısım incelenecektir.






















SAKARYA 2008

1.DERS

YEMEK ADABI ve SU İÇME ADABI

1-Yemek Adabı
a.    Yemek Yemeden Önceki Adap:

1- Öncelikle el ve ağız yıkanmalıdır.

2- Yemek yerde, sofra örtüsünün üzerinde yenmelidir.

3- Sağ dizini dikip, sol baldın üzerine oturmalı, yere dayanarak yememelidir.

4- Şehvet için değil, ibadet için kuvvetlenmek niyetiyle yemelidir.

5- Acıkmadan yememelidir.

6- Getirilen yemeğe kanaat etmeli, güzel yemekler için tekellüf etmemeli ve zahmet çekmemelidir.

7- Birlikte yemek yiyeceği kişi kendisiyle yemeyince, yemeğe başlamamalıdır.

b.    Yemek Arasında Olan Adap:
1- Yemeğe başlarken besmele ile başlamalı, ortasında bu nimetleri veren Rahmet-i İlahiyi düşünmeli ve sonunda Elhamdülillah demelidir.

2- Sağ elle yemeli, tuz ile başlamalı, tuz ile bitirmelidir.

3- İyice çiğnemeli, yutmayınca ikinci lokmayı almamalıdır. Hiçbir yemeği beğenmezlik etmemelidir.

4- Kendi önünden yemelidir. Yemeğin ortasından yememelidir.

5- Ekmek, bıçakla ufak ufak kesilmemelidir.

6- Yenmeyen şeyleri ekmeğin üzerine koymamalı, elini ekmeğe sürmemelidir.

7- El ya da kaşığımızdan düşen tane ve ekmek parçaları, mutlaka temizlenip yenmelidir.
8- Yemek yenildikten sonra eller silinmelidir.

9- Sıcak yemeğe üflememelidir. Soğuyuncaya kadar beklemelidir.

10-Hurma, zerdali gibi sayılabilen yiyecekler yediğimiz zaman tek tek yenmelidir, üçlü - beşli vs. gibi. Çift çift yenmemelidir. Çünkü Allah tektir, tek olanı sever 

11-Lüzumsuz ve atılması icap eden şeyler atılmalıdır. 

12- Yemek arasında çok su içmemelidir.






c.   Yemekten Sonraki Adap:
1- Doymadan elini yemekten çekmelidir.

2- Ekmek kırıntıları toplanmalıdır.

3- Tabaktaki artık yiyecekler sünnetlenmelidir.

4- Yemekten sonra "Elhamdülillah" denmeli ve yemek duası yapılmalıdır.

5- Önce eller, sonra ağız yıkanmalıdır.

2-Su İçme Adabı

1- Bardağı sağ elle tutup "Bismillah" demeli ve üç nefeste ağır ağır içmelidir.

2- Ayakta içmemelidir.

3- Bardağın içinde yabancı madde olma ihtimaline binaen, önce bardağın içine bakmalı sonra içmeli.

4- Öksüreceği zaman bardaktan ağzını ayırmalı.

5-Bir yudumdan çok içerse üçe tamamlamalıdır.   Her defasında   "Bismillah"   demeli,   sonunda "Elhamdülillah" demelidir.

6- İçmesi bitince "Allahu Tealaya hamd olsun ki bu suyu tatlı ve leziz eyledi. Günahlarımız sebebiyle tuz gibi acı yapmadı." demelidir.

























2. DERS


TUVALET ADABI


1 -  Lafza-i Celâl yazılı yüzük ve Kur'an ayetleri ile tuvalete girilmez. Yüzük avuç içine çevrilebilir. Ayetler naylona sarılabilir.

2-  Tuvalete girmeden önce "Euzü Besmele" çekmeli, çıkarken "Elhamdülillah" demelidir.

3-  Tuvalete girmeden önce çoraplarımızı çıkarmalı,   pantolonumuzu suyun sıçramayacağı kadar katlamalıyız.

4-  Allah ve Peygamber ismi yazılı bir şey yanında bulundurmamalıdır.

5-  Tuvalete sol ayakla girmeli sağ ayakla çıkmalıdır.

6-  Kıbleye, aya, güneşe karşı önünü ve arkasını dönmemeli, konuşulmamak zikredilmemeli.

7-  Tükürülmez ve sümkürülmez.

8-  Def-i hacet yaparken avret mahalline ve pisliğe bakılmaz.

9-  Otururken sol tarafa meyletmelidir.

10-Tuvalet taşını ve tuvaletin kirli taraflarını temizlemelidir.

11-Tuvalet taşına dışkı ya da sidik gibi şeyleri bulaştırmamalıdır.

12-Taharet yaparken su ile temizlenmelidir.

13- Ayakta bevl edilmemelidir.

14- Def-i hacet anında mukaddes şeyler düşünülmemelidir.

15- İstibra yapılmalıdır. ( abdest almadan önce 5 dk. beklemek veya 40 adım yürümek)

16- Tuvaletten çıktıktan sonra ayaklar yıkanır. Yıkanmadan halılara basılmamalı.













3. DERS


OTURMA - SOHBET ADABI

1-  Nefret edilecek elbise giyilmemelidir.   

2-  Diğer oturan kişileri rahatsız edecek kokular sürünmemelidir.

3-  Asık suratlı olmamalıdır.

4-  Geveze olmamalıdır.   

5-  Söz hakkı olmadıkça sükût edilmelidir. 
   
6-  Meclise sıkıntı vermemelidir.    

7-  Oturanlar tarafından yer gösterilirse gösterilen yere, gösterilmezse en münasip göreceğimiz yere oturmalıyız.

8-    İki kişi arasında oturmak lazım gelirse mutlaka o iki zatın müsaadelerini rica etmelidir.
  
9-   Meclise girenlere yer verilmelidir, .

10- Ev sahibi misafirleri uğurlamalıdır  

II- Toplantıda ayrı olarak ve gizli şekilde konuşup görüşülmemelidir. "

12-  Toplantıda bulunan kimseleri rahatsız etmiş olmamak için, imkân nispetinde esnememek, eğer mecbur olunursa el ile ağzı kapamak gereklidir.                            
                    
13- İmkân nispetinde öksürmemeye ve boğazını ayıklamamağa gayret etmelidir. 

14-Geğirmemelidir.

15- Kendisinden yaşça ve bilgice yüksek olanlara hürmet etmelidir. 

16- Kendisinden büyük olanların yanında ayak ayaküstüne konulmamalıdır. 

17-Bacaklar öne uzatılmamalıdır.   

18- İki kat kambur vaziyette oturmamalıdır, 

19- Oturduğumuz koltukta yatar gibi oturmamalı. 

20- Koltuğu sarsmadan oturmalı. 







4. DERS

KONUŞMA AD ABI


1- Kendimizin konuşabileceği gibi, diğer insanlara da konuşma hakkı tanımalı. 

2- Başkası konuşurken dinlemeli, daha lafını bitirmeden sözü kesilmemeli.   
  
3- Büyüklerle konuşurken "Siz" diye hitap etmeli.  

4- Herhangi bir toplulukla söz almadan konuşmamalı.

5- Canımızı sıkmış birine karşılık verirken nazik ve kibar olmalı. 

6- Konuşurken başkalarını rahatsız edecek şekilde konuşmamalı.   

7- Bir şey isteneceği zaman karşıdaki kişinin o andaki durumu göz önünde bulundurulmalı,

8- Bize bir iyilik yapılmışsa teşekkür edilmeli.  

9- Daima samimi hava içinde olmalıyız, yapmacık hareketlerden kaçınmalı.

10-Etrafımızdakileri ilgi ile dinletecek mevzular bulmalı, konuşurken güzel kelimeler seçilmeli.  
  
11-Toplulukla faydalı ve bilgili konuşmak gerekir. 

12-Konuşmalarımız kısa ve öz şekilde olmalı.

13- Konuşurken kendimizden söz etmemeliyiz başkaları ile ilgili ileri geri konuşmamalı.

14-Bir kimseye özel hayatı ile ilgili sorular sorulmamalıdır.

 15-Gereksiz yere hiçbir şiddet davranışına kapılmamalı.

16-Konuşurken bağırarak değil de. Normal bir tonda, acele etmeden konuşmalıyız.

17-Kalabalık yerlerde konuşurken kimseye "Canım, gülüm!' gibi sözler sarf edilmemeli

18-Resmi ziyaretlerde ise anlatılmak istenen şey, evvelce zihinde tasarlanarak kısaca söylenmelidir.

19-Karşımızdakilerle yaşına ve seviyesine göre konuşmak lazımdır.

20-İyi bilmediğimiz meseleler hakkında söz söylenmemeli.   

21-Küçüklerle konuşurken mümkün olduğu kadar ciddi hareket etmelidir.

22-Bir kimse ile konuşurken arada mesafe bırakmalıyız. 

23-Gizli, özel konuşacağımız varsa, yalnız kaldığımızda ya da sakin bir yere giderek konuşmalı

24-Konuşurken alay kastıyla el - baş veya kaş - göz işareti yapılmamalıdır.

25-Birkaç kişi ile konuşurken içlerinden yalnız birisinin yüzüne bakmamalıyız. Çünkü diğerlerine
ehemmiyet vermemek olur. 

26-Konuşurken yere bakılmamalıdır.

27-Misafirliğe gittiğimizde veya bir salona girdiğimizde etrafımıza baka baka konuşmamalıyız, 

28-Konuşurken gülmek icap ederse, bu tebessüm derecesini aşmamalıdır.

29- Sözlerimizi tane tane söylemeliyiz. 

30- Sözlerimize Allah'ın adıyla başlayıp "Hamd" ederek bitirmeliyiz. 

31- Sohbetimizi şahıs, yer ve zamanı gözeterek, muktezay-ı hale uygun yapmalıyız.




































5. DERS


NAMAZ ADABI

1- Oturmada dizlere bakmalıdır. Rükûda gözler ayakların ucuna, ayakta iken secdeye bakar.

2- Rükû ve secde teşbihlerini beş veya yedi kere okumalıdır.

3- Namazı yerde veya yerde biten şeyde kılmak evladır.

4- Sünnetleri hep bir yerde kılmamalıdır.

5- Namazda çok okuyarak az rekât kılmak, az okuyarak çok rekât kılmaktan evladır.

6- Mümkün mertebe öksürmemeğe çalışmalıdır.

7-  Namazda huşu içerisinde bulunmalıdır. Yani bütün aza sakin, hareketsiz ve düzgün vaziyette göz secdede kalıp, namazın dışındakilerden alakayı kesmiş, kulak, dilin okuduğu şeyi dinlemekle ve zihin elimizden geldiği kadar manayı anlamakla meşgul olarak Rabb-i Teala'nın huzurunda, yanında kim olduğunu fark edemeyecek derecede bulunmaktır. Gafletle kılınan namazın sevabı çok noksandır.

8- Teşbihlerde, kunut ve diğer dualarda kalbi hazır bulundurmak.

9- Dershanede vazifelendirilen kardeş namaz vaktinden on beş dakika evvel abdest alır ve bütün kardeşlere abdest almalarını hatırlatır. Böylece abdestler önceden alınarak sıkışıklığa meydan verilmez.

10-Üstadımız ibadet vakitlerinde takvime göre amel ederdi Bu hususu Bayram ağabey hatıratında şöyle ifade ediyor: Üstadımız Türkiye takvimine göre amel ederdi. Yeni yazı takvimden hatt-ı Kur'aniye ye çevirttirir. Onu başucuna astırırdı. Şimdi olduğu gibi o zaman da Ramazan da bazen bir gün evvel oruç tutanlar, bayram edenler olurdu. Üstadımıza söylerdik. O hiç ehemmiyet vermezdi. Hatta bir gün Tahir Ağabey "Bugün Arabistan'da bayram" dediğinde Üstad takvimi göstererek "Kardeşim ben Türkiye'ye göre amel ediyorum" diye cevap verdi. Bilahare bir dersinde " Ben de öyle yapsam fitneye vesile olur." demişti.( Son Şahitler c.3 s.49 )

11 - Ezan okunduktan sonra duası yapılarak namaz, vaktin evvelinde kılınır Peygamber Efendimiz bu hususa dikkati çekerek "Namaz, vakti nerede girerse hemen kıl. Çünkü fazilet vaktin evvelindedir " buyurmuştur. Allah'ı en çok razı eden amelin vakti içinde kılınan namaz olduğunu ifade eden Peygamberimiz bir başka hadisinde de: "Namazın ilk vakti Allah'ın rızasına, orta vakti Allah'ın rahmetine vesile olur. Son vakti ise Allah'ın afvına vabestedir." buyurarak namazı ilk vaktinde kılmaya teşvik etmiştir. Çünkü O'nun rızası her şeyin fevkindedir. Sünnet-i Seniyyeye en ince teferruatına kadar müraat eden Üstadımız, bu hususta da titizlikle dururdu.
Komiser Abdurrahman Akgül, mevzu ile ilgili hatırasını şöyle anlatır: "Son mahkeme sırasında, aksam namazının vakti girdi Bediüzzaman ayağa kalkarak "Ben namaz kılacağım" dedi Hakim : "Kaza edersin" diye cevap verdi Oda: " Kaza olmaz, ben namaz kılacağım" diye ısrar etti ve yürüdü. Sonra savcı bana işaret etti. Ben koluna girdim, kalemde namazını kıldı."( Son Sahiller c.l s. 17-18)
Bayram ağabey de bu konudaki hatırasını şöyle anlatır: "Üstadımız namaz vaktine çok dikkat ederdi.
Namazı vaktinde kılardı. Mesela: Isparta’dan çıktığımızda Emirdağ’ına beş dakika sonra varacak olsak
bile Üstadımız, saate bakar, kış, fırtına olsa beklemez, hemen namazı vaktinde kılardı.
Kırlarda olsun, yolculukta olsun namazı vaktin evvelinde kılardı. Bu mevzuda söyle buyuruyor: "Namazı Vaktinde kılmanın ne derece tükenmez uhrevi i bir sermaye olduğu anlaşılıyor ki. her namaz vaktinde Âlem-i İslam denilen muazzam camide yüz milyondan fazla cemaat-i kübra namaz kılıyor. O cemaatte herbir adam umum cemaate dua ediyor. "İhdine's-sirata'l-müstakim." ( Bizi doğru yola hidayet eyle.) diyor. Her biri umum cemaate hem şefaatçi, hem duacı oluyor. Vakit namaza iştirak etmeyen hissesini alamaz.   Kaynayan miri ve askeri kazanma karavanasını götürmeyen, tayinatını alamadığı gibi. cemaat-i kübranın manevi matbahında kaynayan manevi erzakını alamaz. Belki namaza iştirak ile o cemaatin ordusuna iştirak etmiş olmakla ve dualarına amin demek olar namazı vaktinde kılmakla olabilir."( Son Şahitler c.3 s.65)
Üstadımız 9. sözde her bir namaz vaktinin birer inkilâb-t azimin işaratı ve icraat-ı cesime-i rabbaniyenin emaratı ve in'amatı külliye-i İlahiyenin alamatı olduklarını ve borç ve zimmet olan farz namazın o zamanlara tahsisinin sonsuz, hikmetlerini uzun uzun anlatmaktadır.

12. Resul-i Ekrem Efendimiz cemaatle kılman namazın tek başına kılınan namazdan yirmi yedi derece
daha faziletli olduğunu ifade etmiştir. Bir başka hadis-i şerifte ise " İki kişide olsa birlikle namaz kılmak yalnız başına kılmaktan efdaldir. Cemaat ne kadar çoğalırsa kılınan namaz Cenab-ı Hak yanında o kadar sevimli olur." diye buyurmuşlardır. Böylesine önemli bir sünnete ittiba ederek büyük fazilete nail olmak ve Dershanedeki nizamı, sağlamak için orada bulunan bütün kardeşlerin bu hususa azami dikkat göstermeleri gerekir.
"Alem-i İslamiyet'in en acip harbi olan bedir harbinde namaz vaktinde cemaatten hissesiz kalmamak için. düşmanın hücumu ile beraber mücahitlerin yansı silahını bırakıp cemaat hayrına şerik olmak, iki rekat sonra onlar da hissedar olsun diye Fahr-i Âlem (a.s.m.) bir hadis-i seriliyle emretmesi (Emirdağ L. c.2s.218) cemaatin faziletini ve ehemmiyetini gösteren muazzam bir hadisedir.

13- Namaz kılınan odaya terlikle girilmemeli halılar temiz tutulmalıdır.

14- Namazda bol elbise giyilmelidir. Çünkü namazın şartlarındın birisi de setr-i avrettir. Setr-i avretin tam olarak sağlanabilmesi için elbisenin şeffaf olmaması ve vücut hatlarını belli etmemesi gerekir.

15-Temiz ve açık renkli bir çorabın giyilmesi yine necasetten taharetin tam olarak gerçekleşmesine yardımcı olacaktır. Hulusi Ağabey bu hususta şu hatırayı nakleder." Hz. Üstad temizliğe çok dikkat ederdi. Her zaman bilhassa Barla'da iken üst üste iki çorap giyerdi. Namaza duracağı esnada üstteki çorabı çıkarır ondan sonra namaza dururdu"( Son Şahitler c.l s.325 )

16-Yatak ve spor kıyafetiyle namaza durulmaz. Çünkü normal olarak insanların arasına çıkılmayacak
elbiselerle namaza durmak namazın adabına aykırıdır.

17- Namazda bedeni ve elbisesi ile oynamak, mekruhtur.

18-  Namazı tadil-i erkân ile kılmak farza yakın bir vaciptir. Azami dikkat gerekir. Ebu Yusuf a göre farzdır. Riayet edilmemesi halinde namazın yenilenmesi gerekir. Tadil-i Erkan: Rükûnları doğru yapmak demektir. Namazda tadil-i erkan ise namazın kıyam. rükû. sücût gibi her bir rüknünün sükunet, vakar ve itminan içinde yerine getirilmesi, acelecilik ve çabukluk gösterilmemesi demektir.
Bir Hadis-i Şerifle şöyle buyrulur:"İnsan namazını güzelce kılar, rükû ve secdelerini tam ve itidal üzerine yaparsa namaz ona şöyle der: "Sen beni nasıl koruduysan Allah da seni korusun" Şayet namazı kötü kılar rüku ve secdelerini eksik ve noksan yaparsa, bu sefer şöyle der: "Sen beni nasıl zayi eltin isen Allah da sana öyle yapsın". Başka bir hadisinde: Kılınan namazı son namaz kılar gibi huşu içerisinde kılmayı tavsiye eden Peygamberimiz diğer bir hadisinde de Ebu Hureyre'nin rivayetine göre şöyle sormuştur. "Size namaz hırsızından haber vereyim mi?" "Ver Ya Resülallah " "Namaz hırsızı, namazın rükûunu, sücudunu noksan yapan, hakkıyla yerine getirmeyen kimsedir." buyurmuştur.
(rukûyu yaptıktan sonra sübhanellah diyecek kadar kıyamda kalmalıyız. Aynı şekilde secdeyi yaptığımızda rükûda olduğu gibi sübhanellah diyecek kadar oturmalıyız.)
 Bayram ağabey hatıratında mevzu ile ilgili olarak şöyle demekledir:"Üstadımız namazı çok huşu içinde kılardı. Sureleri okurken tane tane okurdu. Namaza dururken tam huzura vardığında, niyet ederken. "Allahu Ekber" dediği zaman bizler arkasında korkardık. Mübalağa olmasın, ahşap bina sarsılırdı." (Son Şahitler c.3 s.64)
Namazın bütün farz, vacip, sünnet, adab ve mekruhlarını burada saymak hiç şüphesiz mümkün değildir. Biz burada daha çok iman ve Kur'an hizmetinin, ferdin ruhunda, cemaat ve diğer şahıslardan daha çok intişarına vesile olacak bazı noktalarını tespit ettik Bu konularda eksiği olanların ilmihalden bilgilerini tamamlamaları büyük bir zarurettir.

19- Namaza dururken ön safa durmalı, yaşlılar var diye geride durmamalıdır. Birinci safa sıkışma imkânı varken, ikinci safta durmak mekruhtur. Hadis-i Şeriflerde buyuruldu ki: En hayırlı saf, ilk saftır Sevabı en az olanda geri saflardır. İlk safın fazileti bilinseydi. oraya geçmek için kura çekilirdi. Namaz kılarken iyilere ilk safta, kötülere de son safta bulunmak nasip olur. (Müslim)
Allah ve melekler ilk safta namaz kılanlara, salât ve selam eder. (Müsned)

20- Büyük camide ayaklar ile secde yeri arasından, küçük camide ayaklar ile kıble duvarı arasından geçen günaha girer. "Namaz kılanın önünden geçmenin günahını bilen, geçmeyip yüz yıl durmayı tercih eder." (İbn-i Mâce)

21- Namazı bitiren kardeşler sessizce tesbihatı bekler. Sünnet ile farz, farz ile sünnet arasında konuşmak veya bir şey okumak sünnetin sevabını azaltır. Hatta "Sünnet kabul olmaz, tekrar kılmak lazımdır." Diyen âlimler de vardır.

22- Namazın sonundaki tesbihatlar eksiksiz yapılır ve Kur'an okunur. Üstad Hazretleri Cenab-ı Hakk'a vasıl olacak Tariklerin en kısa ve en selâmetlisi olan "acz ve fakr ve şefkat ve tefekkür" tankının evradının yapılışını şu şekilde özetler: "İttiba-ı sünnettir, feraizi işlemek, kebairi terk etmektir. Ve bilhassa namazı tâdil-i erkân ile kılmak, namazın arkasındaki tesbihatı yapmaktır."     ( Sözler - 476 )
Mevzu ile ilgili olarak yine Üstadımız   "Kardeşlerimizden birisinin namaz tesbihatında tekâsül
göstermesine binaen dedim:  Namazdan sonraki tesbihatlar Tarikat-ı Muhammediye’dir (a.s.m).  Ve
Velayet-i Ahmediye'nin (a.s.m) bir evradıdır. O noktadan ehemmiyeti büyüktür..."(Kastamonu Lahikası -103)

23-  Bütün kardeşlerin mahreç ve tecvide riayet ederek Kur'an-ı Kerim okumasını öğrenmesi ve tesbihatı ezberlemesi Nur Talebeliğinin en mümeyyiz vasfıdır.

24- Namaz tesbihatına müteakip ders yapılır.
Bayram ağabeyin hatıralannda Üstadımızın, sabah derslerine çok ehemmiyet verdiğini, saatlerce hatta öğle namazına kadar devam ettiğini, Üstadın akıl, kalp, ruh ve bütün latifelerin derse verilmesini temin için saati ters çevirdiğini ve Zübeyir ağabeyin, vücuduna iğne batırarak dersleri dikkatle takip ettiğini anlatarak, Üstadın şu acip ifadesini nakleder: "Evlatlarım bu ders yalnız bizi değil bütün kâinatı alâkadar eden bir derstir. Bu dersi mele-i âlânın sakinleri de dinliyorlar, bu ders çok mühimdir."

25-  Diğer nafile ibadetler ihtiyara tabidir.














6. DERS


SELAMLAŞMA ADABI

1-   Selam verirken "Esselamü aleyküm". Selam alırken de "ve aleykümselâm" denmelidir.

2-    Müminlerin toplu olarak bulunduğu herhangi bir yere girildiğinde,  orada bulunanlara selam verilmelidir.

3-    Yine bulunduğumuz bir topluluktan ayrılırken selam vererek ayrılmalıdır.

4-   Selamı mü'min insanlara vermek, böylece selamı mü'minler arasında yaymayı sağlamak.

5-   Karşılaşan iki kişiden küçük olanın büyüğe, az olan grubun çok olana, yürüyenin oturana, vasıta üzerinde bulunanın yaya olana önce selam vermesi gereklidir.

6-   Selamlaşmadan sonra iki elimizle sıkarak tokalaşmak.

7 - Mübarek gün ve gecelerde İse selam verildikten sonra kucaklaşmak.

8  - Sık sık görüşülen insanlarla tokalaşmalı, kucaklaşma ise uzun müddet ayrılma zamanında veya uzak bir yere gidip gelme durumlarında olmalıdır.

9 - Özellikle buluğ çağma ermemiş gençlerle kucaklaşma değil, sadece tokalaşma yapılmalıdır.

Selamla İlgili Bilinmesi Gereken Hükümler

1  -  Selam verene cevap vermek vaciptir. Terk etmek ise zarardır ve haramdır.

2 - Selama icabet topluluk içerisinde farzı kifayedir, içlerinden birisi cevap verirse diğerlerinden düşer.
Fakat ikram ve muhabbet kasdıyla hepsinin icabet etmesi daha iyidir.

3 - Selama anında cevap vermelidir. Selamı geciktirmek münasip değildir.

4 - Mektup, telefon ve herhangi bir vasıtayla selam gönderenin selamını almakta vaciptir. Bu sebeple
okuduğumuz eserlerde bize hitaben selam verilmişse, selamı almak gerekir. 

5.  Selama daima en güzeliyle mukabele edilmelidir.













Selamlaşmanın Caiz Olmadığı Yerler

Selam ismi Allah'ın ismi olduğundan temiz ve uygun olmayan yerlerde selam almakta, vermekte caiz değildir. Caiz olmayanlar şunlardır:

1  - Defi hacet yapana selam verilmez. O halde iken selam verenin de selamı alınmaz.

2 - Hamamda bulunanlara tesettüre riayet ettiğinde verilir, değilse verilmez.

3 - Günaha sebep olan bir işle yahut bizzat günahla meşgul olanlara da selam verilmez.

4 - Kur'an okuyan, hadis rivayet eden, ilim müzakeresinde bulunan, vaaz eden ve ders okuyan kimselere de hayırlı işin kesilmesine sebep olacağından selam verilmez.
5 - Ezan okuyan, kamet getiren ve namaz kılan kimselere de selam verilmez.

6 - Bir fitneye sebep olacağı endişesi varsa genç ve yabancı kadınlara selam verilmez. Yaşlı kadınlara ve mahrem olanlara verilebilir.


































7. DERS



GİYİNME ADABI


1-  Güzel giyinmeli kılık kıyafete ehemmiyet verilmelidir.

2-  Her insanın kendine ait günlük olarak giyeceği elbise ve özel gün ve gecelerde giyeceği elbise olmak üzere iki çeşit elbisesi olmalıdır.

3-  Müslümanlar kendi yaşadıkları ortam ve hayat şartlarının gerekli kıldığı, örf ve adetlerin uygun gördüğü tip ve şekilde elbise giyinmekte serbesttirler. Ancak göz tırmalayıcı renk ve tip olmamalıdır.

4-  Saçlarımızı taramalı icap ederse kısaltmalıyız.

5-  Erkekler katiyen altın yüzük takmamalı, ipek elbise giymemelidir. Erkekler gümüş yüzük takmalıdır. Yüzük sağ elin orta ve serçe parmağı arasına takılmalıdır.

6-  Kişi maddi imkânına göre olan elbiselerden giymeli ve onu da temiz tutmalıdır.

7-  Giyinmeden önce tuvalet ihtivacını gidermeli, dişleri fırçalamalı ve abdest almalıdır.

8-  Giyerken sağ taraftan giymeli, çıkarırken sol taraftan çıkarmalıdır.

9-  Elbiseler düzgün kullanılmalı, sağa sola kırışık atılmamalıdır.
























8. DERS


TEMİZLİK ADABI

1. FERDİ NEZAFET
A) Beden Temizliği:"Her Müslüman'ın her yedi günde bir gün başını ve vücudunu yıkaması Allah'ın
onun üzerinde bir hakkıdır. (Hadis meali)

a-) Saçlar: Yıkanmış, taranmış, normal kesilmiş olmalıdır.

"Bir gün Peygamberimizin huzuruna saçı sakalı dağınık, kirli başlı bir adam girince şöyle buyurdular:
"Bu adamda, saçını yıkayacak kadar su, yatıştıracak kadar yağ yok mu idi? Nedir bu dağınıklık?"

b-) Koltuk AItı temizliği: Bütün peygamberlerin şeriatlarında var ola gelen bu temizlik on-onbeş günde, mümkün olamıyorsa kırk günü geçmemek suretiyle yapılır. Bu temizliğin cünüp iken yapılması
mekruhtur. İşarat-ül İ'caz tefsirinde bu konuda şu açıklama mevcuttur.

" Arkadaş! Zahire nazaran, haşirde, ecza-i asliye ile ecza-i zaide birlikte iade edilir. Evet, cünüp iken
tırnakların, saçların kesilmesi mekruh ve bedenden ayrılan her bir cüz'ün bir yere gömülmesi sünnet
Olduğu ona işarettir." (İşarat-ül İ'caz. S. 57 – 58)

c-) Tırnak Temizliği: Haftada bir yapılmalıdır. Tırnak kesiminde de cünüp iken yapmamaya dikkat edilmelidir. Vücuttan kesilen tırnaklarla tıraş edilen tüy ve kıllar rast gele atılmayıp toprağa gömülmeli
veya göze görünmeyecek şekilde sarılıp çöpe atılmalıdır. "Tırnak kesiminin Cuma günü namazdan evvel yapılması daha faziletlidir."
Tırnaklarımızı keserken evvela sağ elin şehadet parmağından başlamalı, sonra onun sağ tarafında bulunan parmakların tırnaklarını kesmelidir. Daha sonra sol elin küçük parmağından başlayarak başparmakla nihayete erdirmeli ve son olarak da kalmış olan sağ elin başparmağında bulunan tırnağı kesmelidir. Ayak tırnaklarına gelince: sağ ayağın küçük parmağından başlayıp, sol ayağın küçük parmağında bitirmelidir.

d-) Diş ve Ağız Temizliği: Diş temizliği ve bakımı konusunda Resulullah Efendimiz hassas ve itinalı
davranmışlardır. Ümmetine de bu ciddi mevzuda sık sık ikazda bulunmuşlardır. Bazılarını zikredelim:

* "Eğer ümmetime güç gelmeyecek olsaydı onlara her abdest vaktinde ağızlarını ve dişlerini temizlemelerini emrederdim."
* "Misvak ağzı temizler, Allah'ın rızasını kazandırır."
* "Dişlerinizi temizleyiniz, zira bu hâl mahza nezafettir. Nezafet ise imana racidir. İman da sahibiyle
beraber cennettedir."
Misvakın Peygamberimiz tarafından kullanılması ve birçok faydalarının bulunmasına rağmen bugün
kullanılan diş fırçalan da misvak yerini tutmaktadır. (Din İşleri Müşavere Kurulu'na göre) Ancak fırçaların naylon olanlarından kullanmalıdır.

e-)  Burun Temizliği:   Hava ciğerlere giderken burun tarafından süzülmekte ve böylece sık sık
kirlenmekledir. Bu yüzden çok sık temizlenmesi gerekir. Burun temizliği konusunda Peygamberimizin
emirleri şu şekildedir

* " Herhangi biriniz abdest alacağı zaman burnuna su alsın sonra sümkürsün."
* " Herhangi biriniz uykudan uyanınca üç defa burnuna su alıp sümkürsün."



f-) İstinca: Büyük ve küçük haceti yaptıktan sonra avret yerlerini temizlemektir. Bu temizlik müekked
sünnettir. İstincanın Allah indindeki kıymet ve ehemmiyetini göstermesi bakımından İbn-i Abbas ve Ebu Hureyre'den gelen şu rivayet dikkat çekicidir. Kuba'lılar hakkında "orada temizlenmeyi seven adamlar var." (Tövbe - 108) mealdeki ayet-i kerime nazil olunca Resul-i Ekrem (a s.m) onlara sordular.
— Allah sizi neden övüyor?
Onlar da bu suale: Biz def-i hacetten sonra su ile temizlenir istinca yaparız, cevabını verdiler.
Ayrıca Peygamberimiz (a.s.m)     İdrar sıçramışından sakınınız. Çünkü azabın çoğu bundan olacaktır."
buyurmuşlardır.


B-) Özel Eşya Temizliği:

1- İç çamaşırlar sık sık değiştirilmeli, ter kokusuyla insanlar rahatsız edilmemelidir.

2- Çorapların temizliğine özellikle itina gösterilir. Çıkarıldığı zaman giyinmeyecekse hemen yıkanır.

3-  Herkes kendine ait yatak, çarşaf ve havlusunu kullanır, temizliğine itina gösterir. Dershaneye ait yatak, çarşaf ve havlu kullanılmaz.

4-  Ayakkabılar boyalı ve temiz olarak kullanılır.

5-  Kişi maddi imkânına göre olan elbiselerden giymeli ve onu da temiz tutmalıdır. Giyilen elbiseler düzsün kullanılmalı, sökükler varsa dikilmeli ve eşyalar sağa sola atılmamalıdır.



2. MESKEN NEZAFETİ


1-  Evin iç ve dış temizliğine itina ile bakılmalıdır.

2-   Mutfak takımlarının temizliğine dikkat etmeli, bulaşık olan yemek kaplarını, yemekten sonra yıkayıp intizamla yerlerine yerleştirmelidir

3- Yemek ve su kaplarının üzerini açık bırakmamalı, iyice örtmelidir.

4-  Oturduğumuz evin sakinleri temizlik ve intizamdan büyük bir huzur duyarak hayatlarını sürdürmeli, hariçtekilere misal olmalıdır.

5- Dış temizliğinden başlayarak umumun temiz tutması gereken odalar, tuvalet, banyo, mutfak, mescit ve balkon gibi yerlerin temizliğine ehemmiyet vermelidir.









A-) Odalar ve balkon temizliği:

a-) Kitaplar, diğer eşyalar ve elbiseler düzenli yerleştirilir ve her an bu şekilde kalması temin edilir, 

b-) Balkon kirli bırakılmaz, çamaşırlar düzensiz şekilde serilmez ve kuruyanlar hemen alınır. 

c-) Haşarat-ı muzırra kabilinden böcekler varsa uzaklaştırılır.

B-) Mutfak Temizliği:

a-) Haftada bir zemin, mutfak dolapları, buzdolabı, kapılar, pencereler temiz bir bezle silinir ve kurulanır.

b-) Günün nöbetçisi vazifesini aksatmadan bu işleri titizlikle, şevkle ve hizmet anlayışı içinde yapar.

c-) Ferdi temizlik kadar dershane temizliği de ehemmiyetlidir. Hususi eşyalarımızdan ziyade dershane
(vakıf) eşyalarına ihtimam göstermeliyiz.

d-) Dershane, vazife taksimi yapılarak (günlük, haftalık, aylık, senelik vs ) temizlenir.

e-) Yemekler vaktinde hazırlanır ve israf edilmez.

f-) Yemekler, sofra adabı ve sünnetlere uyularak yenilir.

g-) Zikir, fikir ve şükür unutulmaz. Yemekten sonra dua yapılır.

h-) Sofra ortada bırakılmaz. Bulaşıklar mümkün mertebe bekletilmeden yıkanır ve yerine yerleştirilir.
ocak silinir.

ı-) Mutfak süpürülür ve kendinden sonraki nöbetçiye temiz olarak devredilir.

i-) Yiyeceklerin üzeri açık bırakılmaz, iyice örtülür. Çöpler dökülür.

C-) Tuvalet ve Banyo Temizliği:

a-) Tuvalet, banyo, lavabo ve küvet kullanan kişi tarafından fayans, karolar ve ayna nöbetçi tarafından
temizlenir.

b-) Varsa asri tuvalet zaruret olmadıkça kullanılmaz.

c-) Banyoda misafir için bulundurulan havlu başkası tarafından kullanılmaz. Şahsi eşyalar gelişi güzel
bırakılmaz.









9. DERS

NEZAFET-TAHARET-TEMİZLİK

Taharet, necaset denilen maddi pislik ve hades denilen ibadetlere mani hükmi kirlilik hallerinden temizlenmek, kalp, ruh ve fikri kötü düşüncelerden arındırmak demektir. Ahlak güzelliğidir. İslam'ın temizliğe verdiği ehemmiyeti aşağıdaki ayet ve hadisler bütün açıklığıyla ortaya koymaktadır.

Ayetler:

* "Şüphe yok ki Allah tövbe edenleri de,   ( maddi - manevi kirlerden) temizlenenleri de sever. (Bakara -222) 
* "(Bu abdest ve teyemmüm emriyle) Allah sizin için güçlük dilemez. Fakat sizi tertemiz etmek ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak ister. Ta ki şükür edesiniz." (Maide - 6) 
* "Allah, üzerinize gökten yağmur indiriyor. Onunla sizi pisliklerden temizlesin diye." (Enfal - II)

Hadis-i Şerifler:

* "İslâm, temizlik temeli üzerine bina edildi." "Temizlik imanın yarısıdır." 
* "Temizlik imanın kemalinden ve nurundandır." "Allah temizdir, temizleri sever."
* "Namazın anahtarı taharet, yani temizlik, başlangıcı tekbir, tamamlayıcısı da selamdır." 
* "Temizliğe. devam et ki. rızkına genişlik verilsin."
* "İslâm temizdir. O halde siz de temizleniniz. Çünkü Cennet'e ancak temiz olanlar girecektir."

 Üstad Hazretleri de maddi ve manevi temizliğe azami riayet ederek bize rehber olduğu gibi, Risale-i Nur'da ism-i Kuddüs'ün cilvesi ile kâinat içerisindeki zerrelerden kürelere, havadan rüzgâra, sineklerden semeklere, alyuvarlardan göz kapaklanna varıncaya kadar umumi temizliği veciz ifadelerle, mukni delil ve ispatlarla anlatarak temizliğin ehemmiyetine işaret eder.
Namaza mani olup olmama yönü ile temizliği İslam âlimleri iki kısımda incelemişlerdir:   

Hadesten taharet (Manevi kirlerden temizlenmek)

 a-) Küçük hades: Abdestsizlik.  b~) Büyük hades: Gusülsüzlük.

Necasetten taharet (Maddi kirlerden temizlenmek)

a-) Necaset-i hafife: Namaza mani olup olmama yönü ile hafif olan pislikler. Bunlar at, merkep, koyun, keçi, manda, sığır idrarları ile tersleri. Hükmü: Bu pislikler sıçradığı elbisenin dörtte birinden fazla kısmını kirletirse namaz kılınmaz.

b-) Necaset-i galiza : Namaza mani olup olmama yönüyle ağır pisliklerdir. Bunlarda kan, idrar ve diğer sıvılar, insan tersi, ağız dolu kusuntu ve şarap, (diğer içkiler ihtilaflıdır ) eti yenmeyen hayvanların idrarları, ağızlarının salyaları, tersleri, ( kuşların terslen hariç ) eti yenen hayvanlardan tavuk, kaz ve ördeklerin pislikleri, leşlerin her türlüsü ve bütünüyle domuz.

Hükmü: Katılarının üç gramı aşanı ağırlığındaki büyüklüğü, sıvı ve bulaşıcı olanların da avuç içinden fazlasını ıslatan miktarı namaza manidir.







10. DERS



BANYO ADABI


1-  Banyo yapmadan önce misvakla dişimizi temizlemeliyiz.

2-  Banyoya, Allah'ın huzuruna temiz çıkmak gibi, güzel düşüncelerle girmelidir.

3-  Sol ayağımızla banyoya girmelidir.

4-  Girerken "Bismillahirrahmanirrahim, pisliklerin her cinsinden ve kovulmuş şeytanın şerrinden Allah'a sığınırım" demeliyiz.

4-  Banyoyu kimsenin göremeyeceği şekilde kapatmalıyız.

5-  Hamamda setr-i avrete riayet etmeli ve peştamal giymelidir.

6-  İlk girişimizde sağ ve sol omuzlarımızı yıkamalıyız.

7-  Suyu lüzumundan fazla israf etmemeliyiz.

8-    Banyoda suyun sıcaklığı gibi ürperten hallerde cehennemi düşünmeli, bununla cehennem arasında mukayesede bulunmalıdır.               
                                                                          
9-  Banyoda konuşmamalı, aşikâre Kur'an ve ilahi gibi şevler söylememelidir.

10- Akşama yakın, akşam ile yatsı arasındaki vakitlerde banyoya girilmemelidir.

11- Banyoda su dokunurken ayakta su dökünmelidir. Oturarak su dökünmemelidir.

12-  Banyoda küçük büyük abdest bozulmaz. Peygamberimiz bu hususta da önemle durur.
* " Sizden biriniz banyo yaptığı yere idrar etmesin. Sonra bu idrar ettiği yerden abdest almasın. Vesvesenin çoğu bundan ileri gelir."

14 Banyo, yıkanan tarafından güzelce temizlenir. Nahoş görüntülere meydan verilmez. Sabun, saç ve pis su artıkları giderilir. Kirli çamaşır asılmaz. Kirli olarak bırakılmaz.

15- Herkesin özel banyo peştamalı olur ve kendi peştamalını kullanır.

16- Banyodan evvel saç, bıyık gibi yerleri uzamışsa düzeltmeli ve kısaltmalıdır.

17-Koltuk altlarında biten tüyleri azami kırk günde bir yolmak ve tıraş etmek müstehaptır.

18- Kasıkları azami kırk günde bir temizlemek sünnettir.

19-Sağ gözümüze üç, sol gözümüze iki sürme çekmek ve sürme çekerken sağdan başlamak
Peygamberimizin bir sünnetidir.

20 - Kestiğimiz tırnakları, tüyleri bir parçaya sararak toprağa gömmeli ya da yakmalıyız.
11. DERS


KUR'AN-I KERİM OKUMA ADABI

1- Hürmetle okumalıdır.

2-Yavaş okumalıdır.

3- Hz. Peygamberimiz (a.s.m)'dan veya Cebrail ( a.s )'den veya doğrudan Zat-ı Zülcelalden dinler gibi
okumak.

4-Tecvit kaidelerine uyup hakkını vererek okumalıdır.

5-Gösterişten uzak okumalıdır

6-Güzel okumaya gayret göstermelidir.

7- Bu adaplar Kuran’dan çıkan manaları anlatan "Tefsir kitapları" için de söz konusudur.



























12. DERS


YATMA ADABI & EV İÇİNDEKİ ADAPLAR


1- Yatma Adabı

I- Erken yatıp erken kalkmalıyız.

2-Yatmadan önce dişleri temizlemek ve abdest almak gibi şahsi temizlik yapmalıyız.

3-Yatmadan evvel   "Fatiha, Felak, Nâs, Ayet-el Kürsi" gibi faziletli sureleri okumak.  
33'er defa  * "Sübhanallah",  * "Elhamdülillah". * "Allahu Ekber çekmek hayırlıdır.

4-Yatarken en az edep yerlerimizi örtecek büyüklükte üzerimize örtü örtmeliyiz.

—Uykudan kalkar kalkmaz besmele çekmeli, dişlerin temizliğine, tuvalet ihtiyacını gidermeye, abdest almaya öncelik tanıdıktan sonra herhangi bir işe başlamalıdır



2- Ev İçindeki Adaplar

1- Evin içinin temiz tutulması gerektiği gibi. kapı önü ve etrafı da temiz tutulmalıdır.

2- Ev dayanıklı olmalıdır.

3- Uyurken evin içinde bulunan ocağın gazı kapatılmalıdır.

4-  Evin önünde evin görünüşünü bozacak yahut gelenleri gidenleri rahatsız edecek bir şey varsa kaldırılmalıdır. Zira insanlara eziyet veren bir şeyi yoldan kaldırmak imanın bir parçasıdır.

5-  Ev eşiğinde veya kapı önünde oturmaktan sakınmalıdır. Umumun faydasına olan yolu işgal etmek uygun düşmez. Oturmak gerekiyorsa yol payı verilmelidir.

6- İç çamaşırlarımızı insanların göremeyeceği şekilde kurutmalıyız.











13. DERS



MİSAFİRLİK ADABI & ZİYAFET ADABI

1- Misafirlik Adabı
A- Ev sahibinin uyması gereken Adaplar:
1-  Ev sahibi giyim ve kuşamına özen göstermelidir.

2-  Misafire güler yüz gösterip tatlı ve yumuşak bir sesle selamını almalıdır.

3-  Misafirlerin istirahat etmeleri ve ev sahibinin yanında utançlarından yapamayacakları ihtiyaçlarını yerine getirmeleri için normal bir süre misafirleri yalnız bırakmalıdır.

4-  Misafiri bekletecek kadar uzun süre yanından ayrılmamalıyız.

5-  Misafire, maddi duruma sıkıntı vermeyecek ölçüde ve tekellüfsüz yapılabilecek en iyi şekilde yemek hazırlanmalıdır.

6-  Yemeği çok sessiz bir şekilde hazırlamaya dikkat edilmelidir.

7-  Yemeği, "buyur musunuz, yer misiniz" şeklinde tatlı ve yumuşak bir sesle takdim etmek gerekir.

8-  Misafirin yemek esnasında iken varsa istekleri yerine getirilmeli, yoksa memnuniyetleri artırılmalıdır. Fakat devamlı olarak "ye" dememeliyiz

9-  Misafire hizmeti ev sahibi veya hizmetçisi yapar. En güzel olanı ev sahibinin hizmetidir.

10- Misafir eğer gece orada yatacaksa, kıbleyi ve helâyı göstermelidir.

11- Misafiri uğurlarken yine güler yüzle ve yumuşak bir şekilde davranarak uğurlamak gerekir.


B- Misafirin Uyması Gereken Adaplar:
1-  Geleceği zamanı önceden bildirmelidir.

2-  Misafirliğe giderken güzel giyinmeli ve görünüşüne dikkat etmelidir.

3-  Misafir eve girenken ev sahibinin iznini almalı ve sonra da selam vererek içeriye girmelidir.

4-  Ziyaretçi, ev sahibinin namaz veya ihtiyaç giderme halinde olabileceği ihtimaline göre, normal aralıklarla üç defa kapıya vurmalı veya zili çalmalıdır. İçeriden kendisine cevap gelmemişse derhal ayrılmalıdır.

5. Ziyaret maksadıyla gelecek olan misafirler davet edilmişse davet edildikleri saatte gelmelidirler.

6-  Ziyaretimiz eğer davetsiz, gereksiz ve kısa süreli ise yemek ve istirahat saatine rastlamamasına dikkat edilmelidir.

7-  Sunulan yemeği beğenmezlik etmemelidir.

8-  Misafir ev sahibinin gösterdiği yere oturmalı ve ev sahibini rencide edecek tavırlar takınmamalıdır.
2-ZİYAFET ADABI

1- Ziyafet verilen yere davet edilmeden gidilmemelidir.

2-  Ziyafette misafirlere ikramda bulunmak ve memnun edebilmek için yemekler kaliteli, çeşitli ve muvazeneli olmalıdır.

3- Ziyafetlerde mümkün ise et yemeği bulundurmalıdır.

4- Ziyafet vermek isteyen kişi et yemeği yanında, hazmı kolaylaştırıcı özelliği sebebiyle salata veya sebze yemeği bulundurmalıdır. Bu Kur'anın adabındandır.

5 -Misafirlere yemeği acele olarak hazırlamalı ve önce meyve ikram etmelidir. Sonra salata ve etli yemek, sebzeli yemek, daha sonra da tatlı ikram edilmelidir. Bunların hepsi birden sofraya getirilmek suretiyle de sunulabilir.

Ziyafette Davetlinin Durumu
1-    Davetli ev sahibinin haberi olmadan, yeni davetli getirmemelidir.

2.    Ev sahibi teklif etmediği müddetçe ziyafette verilen yemeklerden bir kısmını istememeli ve evine götürmemelidir.

3.    Ziyafeti verenin iyi niyetine karşı su-i ahlakta bulunmamalıdır.
























14. DERS


YOLCULUK ADABI

1- Yolcu, yolculuk müddetince İslâm adabına riayet etmelidir. Seyahate çıkmadan önce borçlarını ödemeli, emanetlerini iade etmeli, yol için helal para hazırlamalı ve kendisine münasip düşen salih bir arkadaş bulmalıdır.

2-  Seyahatten önce bulunduğu muhitin din büyüğüne, ailesine, dostlarına, arkadaşlarına veda etmeli ve gideceği yer için bir ricaları olup olmadığını sormalıdır.

3- Yolculuğun sıhhat ve selameti için Allah'tan yardım talep etmelidir.

4- Yola çıkmadan önce iki rekât, vardığı yerde ve dönüşünde de yine mümkün olursa ikişer rekât namaz kılmak müstehaptır.

5- Yola çıkmazdan evvel yedi fakire sadaka vermek hayırlıdır.

6-  Kalanlarla helalleşip "Sizi Allah-ü Teala'ya emanet ediyorum. O emanetleri zayi etmeyendir. Hiç birinizi hak yoldan ayırmasın." denilir.

7- Yola çıkarken yedi Ayet-el kürsi: her biri sıra ile ileriye, geriye (Arkaya), sağa. sola. yukarıya, aşağıya doğru olmak üzere altı yöne ve yedincisinde kendisine bir kere okuyup Salavat-ı Şerife ile birlikte Peygamberimizin ruh-u şerifine hediye etmelidir. Nebiyyi Zişanın hürmetine selametle gidip gelmeyi dünya ve ahiret işlerine hayırla muvaffak olmayı Cenab-ı Hak'tan dilemeliyiz.





















15. DERS


HASTA ZİYARETİ & BAŞSAĞLIĞI ZİYARETİ & KABİR VE TÜRBE ZİYARETİ

1-Hasta Ziyareti
1-  Hasta olan kimseye ziyarete gitmeden evvel abdest almalı, abdestle Cenab-ı Hakk'a dua ve temennide bulunmalıdır.

2-  Müslümanlar, hasta olan dostlarını, ahbaplarını ve komşularını münasip zamanlarda gidip ziyaret etmeli, afiyetlerine duada bulunmalıdırlar.

3- Hasta ziyaretinde onlara ümitsizlik verici sözler değil, teselli verici sözler söylemelidir.

2- Başsağlığı Ziyareti
1- Vefat sebebi ile ziyarete gidilirse, başsağlığı dilemeli ve hüzünlerini hafifleten şeylerden bahsetmelidir.

2-  Her şeyin Allah (c.c ) Tarafından ezelde takdir edildiğini ve sabırlı olmanın faziletlerini anlatmak lazımdır. Sabır edilmezse Allah'a (c.c ) asi olunacağı hatırlatılmalı kalanlara uzun ömürler dilemelidir.

3- Ölen kimsenin kötülüklerinden konuşup, yakınlarını ve ailesini rencide etmemelidir.

3- Kabir Ve Türbe Ziyareti
1- Kabir ziyareti Şer-i Şerif nazarında müstehaptır.

2- Kabir ziyaretini temiz olarak, abdestli, gusüllü yapmalıdır.

3- Kabirde yatan ölünün halini tezekkür etmeli, müteessir olup ağlamalıdır.

4- Kerahet vakti değil ise kabre karşı olmamak şartıyla Allah rızası için namaz kılmalıdır.

5- Kabre ve umum kabirlere, dirilere selam verir gibi selam vermelidir.

6- Mümkün ise dinen tergib edilen Sure-i Şerifleri ve Ayet-i Celileyi Yahut üç defa İhlas-ı Şerif suresini okumalı ve hasıl olan sevabı ve hasenatı evvela Peygamber Efendimizin Ruh-u Şerifleri vasıtasıyla o kabrin sahibi ile beraber bütün ehl-i imanın ruhlarına hediye ermelidir.

7- Kabir ziyareti ayakta veya otururken de olur. 8-Kabrin sağ tarafında durmalıdır.

9- Yahudi ve Hıristiyanlar gibi kabrin etrafına tavaf etmemelidir.

10-Kabre, taşlara ve parmaklıklara yapışmamalıdır. Hiçbir şeyi öpmemelidir.

11- Kabirlere kandil ve mum yakmamalıdır. Çelenk koymamalıdır. Bu gibi şeyler mes'uliyeti muciptir.
İslam dininde yasaktır. Çünkü israf haramdır.

12-Kendisi ve ölü namına Allahü Teala'ya istiğfar etmelidir.

13-Peygamberler, ashab-ı kiram, ulema, evliya, sülehay-ı zevil ihtiram hazeratı ile Cenab-ı hakka tavassut etmelidir.
14 Kabirden ayrılırken fatiha okuyup, kabulünü Allah'tan niyaz etmelidir.


16. DERS

HİZMET VE MUAMELAT

1-Dershanede:

Dershaneler Nur hizmetinin ana merkezi aynı zamanda cami, mescid hüviyetinde olduğu için temizliği
kadar harekât ve muamelatımızda ( davranışlarımızda ) Sünnet-i Seniyye ve Nurların ölçülerine bina
ederek hizmete daha çok vesile olmağa çalışmak gerekir. Bu münasebetle:

a-) İhlas ve uhuvvet düsturlarına riayet edilir. Bunun için onbeş günde bir İhlas ve Uhuvvet Risaleleri
okunur. Bilindiği gibi İhlas'ın başında "Bu Lem'a   lâakal her onbeş günde bir defa okunmalı" ibaresi
vardır.

b-) Üstadımızın ifade ettiği gibi Sözleri kendi malımız gibi kabul ederek onun neşrine büyük bir
ihtimamla ve sadakatle çalışmayı en büyük vazife bilmek gerektir.

c-) Dershanede yatma, oturma, konuşma ve bütün davranışlarda Sünnet-i    seniyye ölçüleri ve adab-ı
muaşeret kaidelerine riayet edilir.

d-) Dershanede ders varsa görevli kardeşin dışındaki bütün dershane sakinleri derse katılır. Lüzumsuz
yanan elektrikler söndürülür. Mutfak ve antrede konuşulmaz. (Dersin dikkatini dağıtacak şekilde hareketlerden kaçınılmalıdır. )

e-) Dershane sakinleri talebe derslerine istisnasız katılırlar.

f-) Meşru bir mazereti yoksa diğer derslere de katılmağa çalışmalıdırlar. ( Bu konuda Son Şahitler c.i. s.310'da Ahmet Gümüş ağabeyin hatıralarına bakılabilir. )

g-) Kardeşler her gün aksatmadan şahsi dersini yapar.

h-) Misafir gelince temiz, düzgün bir kıyafetle kapı açılır. Güler yüzlü davranılır, tanışılır. Geldiği yerden hizmetler sorulur, ikram edilir. Gerekirse gezdirilerek yardımcı olunur. Ve mümkün mertebe garajdan uğurlanır.

i-) Mazereti olmayan kardeşler düzgün bir kıyafet ve çorapla misafirin yanında bulunurlar.

i-) Az konuşulup mümkün mertebe Risale-i Nur okunur

j-) Hususan yüksek sesle konuşulmaz ve kahkaha ile gülünmez.

k-) Dershane giriş ve çıkışları sessiz ve ciddiyetle yapılır.

1-) Komşularla iyi geçinilir, rahatsız etmekten kaçınılır.

m-) Perdesiz, elektrik yakılmaz, gündüz tülsüz durulmaz ve zaruret olmadıkça pencereden bakılmaz.

n-) Kira vesaire gibi maddi meseleler vazifeli kardeşe aksatılmadan ve istenmeden verilir.

p-) Uyku meselesi 28 Lem'a sh. 288 de izah edildiği gibi Sünnet-i Seniyye ölçülerine uyularak
halledilmelidir.
r-) Kardeşler arasında nezih ifadeler kullanılır.

2-Okulda ve Dışarıda:               
a-) Bir Nur talebesi özellikle dershanede kalan bir talebe dershanede olduğu gibi okulda ve dışarıda da
Nur'un izzetini korumağa elinden geldiğince gayret eder. Nur talebeliğinin vasıflarını şahsında göstererek numune-i imtisal olur.

b-)Okula gidiş ve dönüşlerde ihtiyaç ve ziyaret için dışarıya çıkışlarda mümkün mertebe yalnız çıkılmaz bir kardeşle beraber çıkılır.

c-) Okulda kardeşler arasında azami tesanüt ve azami irtibat sağlanır.

d-) Diğer cemaatlerle ölçüler muvacehesinde iyi geçinilir.

e-) Talebe dersine getirebileceğimiz bir arkadaşımız varsa münasip bir şekilde davet edilir.

f-) Müspet fikirli hocalarla tanışılır ve ziyaret edilir.

g-) Okuldaki hademelere selam verilir ve hal hatır sorarak ilgilenilir. Mümkün mertebe onlarla iyi
geçinilir.  
                                                                    
h-)Derslerimizde başarılı olarak hocalarımıza ve arkadaşlarımıza kendimizi kabul ettirmeğe çalışmalıyız.

ı-) Hocalarla lüzumsuz münakaşalara girmeden daha ziyade talebe arkadaşlarla ilgilenmeğe çalışmalıyız.

i-) Talebe arkadaşlarımızla münakaşa etmeden Hizmet Rehberindeki ölçü ve düsturlar muvacehesinde
hareket etmeliyiz.

j-)  Çevremizdeki herkesle iyi münasebetler içinde bulunarak, mümkün mertebe örnek olmağa çalışmalıyız.

k-) Bulundukları mahallenin muhtarlığına kayıtlarını yaptırmaları, apartman yönetimi ve komşularla iyi ilişkiler içinde bulunmaları ve çevremizdeki ortak meselelerle ilgilenmeleri son derece önemlidir.

I-) Üstadımız " Nefsini ıslah edemeyen başkasını ıslah edemez." diyor. Öyle ise önce kendi nefsimizi
ıslaha çalışmalıyız.

m-) Muhatabımızın seviyesine göre mevzuları seçmeliyiz.

n-) Daima iyiyi ve güzeli nazara verip batıl şeyleri tasvir etmemeliyi. "
o-) Kendimizi iyi yetiştirip bilmediğimiz konulara girmemeliyiz.

ö-)Üstadımız "imani meselelerin münakaşa suretinde bahsi caiz değildir."  diyor, öyle ise biz de
münakaşa etmemeliyiz.

p-)Hizmet Rehberindeki düsturlar ve Sünnet-i Seniyye ölçüleri muvacehesinde hal ve hareketlerimizi
kontrol etmeliyiz ve çevremize örnek olmağa çalışmalıyız.

Cenâb-ı Hak, faz! ve keremiyle, bu hizmette halisane, muhlisane bizi ve umum Risale-i Nur şakirtlerini dâim muvaffak eylesin. Amin... ( Kastamonu Lahikası - 118)